GTAMulti.com - Türkiye'nin Türkçe GTA Sitesi
09 Ekim 2024, 20:16:53

Manhunt

Başlatan chmyera, 29 Temmuz 2021, 23:34:41

« önceki - sonraki »

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

chmyera


"Rockstar Games'i hangi oyunlarla tanırız? GTA tabii başta geliyor. Max Payne var, Red Dead serisi var. Türkiye'de çok sevilen Bully var. Peki, Rockstar'ın 2003 yılında oyunculara sunduğu ve içerdiği vahşet dozu sebebiyle birçok ülkede yasaklanan korku gerilim oyunu hatırlıyor musunuz? Hatırlıyorsunuzdur: Manhunt

Bu oyunun çıkmasıyla beraber oluşturduğu tahribat galiba Rockstar'ın en belalı oyunlarından biri kendisi.



Bölüm 1: Manhunt Nasıl Bir Oyundu?

GTA serisinin geliştiricisi Rockstar North tarafından yapılan Manhunt, aslına bakılırsa aşina olmadığımız türde bir oyun değil. Üçüncü şahıs kamera açısında karakterimizi yönettiğimiz, gizliliğe dayalı bir korku-gerilim oyunu. Fakat Manhunt'ı diğer türdeşlerinden ayıran önemli bir nokta da var: Bu noktada önce oyunun senaryosunda bir göz gezdirelim.

Oyunumuz, suç ve yozlaşmanın oldukça yaygın olduğu bir şehirde geçiyor. Biz bu şehirde bir idam mahkûmu olan James Earl Cash'i yönetiyoruz. Kendisi idam edilmeyi beklerken bir anda böyle kulağına gelen bir seste uyanıyor ve ölmediğini fark ediyor. Onun hayatına son verecek olan iğne yerine bir anestezi iğnesi vuruluyor kendisine. Anestezine uyanan ana karakterimiz Cash'e kendini tanıtan kişiyse adı The Director isimli bir şahıs. Bu direktörümüz Cash'e özgürlüğüne kavuşabileceğini söylüyor; fakat bunun için bir şartı var: Şehrin kamerayla kaydedilen belli bölgelerinde direktörü öldürmek isteyen avcıları eğer biz ortadan kaldırırsak Cash olarak, hayatta kalabiliriz. Peki direktör neden böyle bir şey istiyor? Çünkü kendisi gerçek şiddet görüntüleri içeren gerçek yasa dışı filmler çeken bir yönetmen ve Cash de bu yönetmen tarafından satın alınan bir mahkûm ve direktör yeni çekeceği filminde ortaya bir şaheser koymak istiyor. Bu şaheserin içeriği ise, böyle Cash'in gördüğü, herkesi vahşice öldürdüğü bir film.

Kağıt üzerinde bakıldığı zaman oldukça karanlık bir atmosfer verebilecek bir hikaye var elimizde. Buraya kadar bir sorun yok aslında. Zaten neredeyse her Rockstar oyunda böyle bol bol kan ve cinayet var. Hatta piyasadaki tüm aksiyon oyunlarında var. Senaryo gereği yasaklanmasını gerektirecek bir şey de yok gibi duruyor. Ama bu oyun yasaklandı. Peki neden? Bunu sebeplerine baktığımız zaman aslında ilk dikkat çeken nokta Manhunt'ta işlenen cinayetlerin fazlasıyla gerçekçi olması. Ama sadece bundan dolayı bir oyunu yasaklamaları biraz zor.

Buradaki asıl problem şu: Manhunt sadece vahşet içeren bir oyun, yani oyunun olayı aslında vahşet olması. Bu cinayetleri kamerayla kaydetmekten keyif alan psikopat bir karakterin direktifleri doğrultusunda bazı insanları bayağı hepimizin erişebileceği cinayet silahlarıyla öldürüyoruz. Çekiç, beyzbol sopası, levye, plastik poşet, küçük çakılar falan yani hani Manhunt'ta yer alan tüm cinayet silahları, her gün bir gazetenin üçüncü sayfasına denk gelebileceğimiz cinsten silahlar. Bir de bunun üzerine oyunda gerçeğe uygun düzenlenmiş mekanikler de yer alıyor. Mesela Cash, yani ana karakterimiz düşmanlarıyla yüz yüze gelmekten çoğunlukla kaçınıyor. Bölgelerde saklanarak, düşmanlarına arkadan yaklaşarak onları infaz ediyor, bir gizlilik oyununda bekleyebileceğiniz şekilde. Bu gizlilik ve düşmanları öldürme esnasında da ekrandaki belirteci kontrol ederek düşmanımızı tam olarak ne kadar vahşice öldürebileceğini seçebiliyoruz. Mesela düşmanımıza kitlenen belirteç beyaz ise onu hızlıca infaz ediyorsunuz: vahşet dozu düşük oluyor. Sarı ise eğer biraz daha vahşice öldürüyorsunuz; fakat kırmızı ise elinizdeki silaha göre yapabileceğiniz en vahşi infazı yapıyorsunuz. Oyunda "vahşet var"ı geçtim, vahşetin dozunu ayarlamak da var. Çok agresif, brutal'dan daha böyle, hafif vahşi bir şeye dönebiliyor. O yüzden bir vahşet oyunu tanımlaması yapılıyor zaten. Üstelik oyun sizi en vahşi şekilde öldürmeniz için teşvik de ediyor. Bir de oyunun enteresan mekaniği vardı: -Konsol sürümlerinde olan bir şey, PC sürümünde yok- Eğer konsolda mikrofon kullanıyorsanız, böyle gölgede saklanırken düşmanlara "şşt,pşşt" falan diye seslenebiliyorsunuz mikrofonda. Bu da düşmanların dikkatini dağıtıyor. Oyunun içine oyuncu sokmak için de elinden geleni yapmış farklı mottolarla.

Kabaca özetimiz: Aslında Manhunt, tamamen bir cinayet simülasyonu oyunu olarak piyasaya çıkan bir yapım. Oyunu çekici kılan şey böyle muhteşem mekanikleri sahip olması ya da büyüleyici görsel tarzı falan değil, içerdiği cinayet sahnelerinin gerçeğe yakınlığı ve abartılı olması oldu. Tabii böyle bir oyun bir anda piyasaya çıktığında oyun basınında baya bir olay yarattı. Ardından oyun basında yayılan haberler ülkelerin gündem konusu haline geldi.

Bir noktada o kadar çok konuşulmaya başlandı ki bu oyunun içerdiği vahşet,  ABD Temsilciler Meclisi'nde bile Manhunt'ın bahsi geçti. Amerika Temsilciler Meclisi'nden Joe Baca "Bu oyun çocuklara nasıl insan öldüreceklerini öğretiyor. Üstelik bunu iğrenç, sadistçe ve zalim yollarla yapıyor" diye bir demeç verdi. Joe Baca'nın bu açıklaması doğal olarak ana akım medyanın ilgisini de oyunun üzerine çekti. Bir Kanada gazetesi olan The Global and Mail de Manhunt'ı şöyle tarif etti: "Bu bir oyundan ziyade bir kişisel tahribat aracı. Oyunda bir akış yok. Yalnızca birbirine bağlanmış, ritüelleştirilmiş bir cinayetler dizisi var. Oyunun amacı cesetler biriktirmek ve en korkutucusu, oyun o kadar kullanıcı dostu ki eğer biraz zeki ise 12 yaşındaki bir çocuk oyunu tek seferde bitirebilir". Tabii oyunla ilgili bu olumsuz şeyler söylenirken oyun basını çıkan oyunu inceledi de.

İşin tartışma alevlendiren bir başka tarafı da şu oldu: Tüm büyük inceleme sitelerinden geçer not almayı başardı oyun. Kendisi için "Sağlam ve derin bir deneyim" diyen IGN'den 85 puan, Gamespot'tan 84 puan alan Manhunt, Game Informer'dan falan böyle 93 puan kaptı. Metacritic inceleme ortalaması da görece iyi bir puan olan 76'da kaldı; fakat sonrasında tartışmayı daha da körükleyen diren başka mevzu çıktı ortaya.



Bölüm 2 Bir Cinayet

28 Eylül 2004'te İngiltere'nin Cheshire bölgesinde korkunç bir olay yaşandı. 14 yaşındaki Steafan, 17 yaşındaki arkadaşı Warren tarafından bir parkta öldürüldü. Cinayet Silahı, domuztırnağı olarak adlandırılan bir çekiç türüydü ve Manhunt'ın ana karakterinin kullandığı bir silahtı. Bu cinayetin ardından polis tarafından yakalanan 17 yaşındaki Leblanc, yaşananları polise itiraf etti. Kendisi bu videoda çok tarif etmek istemediğim şekillerde Steafan'ı öldürdüğünü itiraf etti polislere. Yaparken de o silahı kullandığından da bahsetti. Peki, bunun Manhunt'la tam olarak alakası ne? Alakası şu, mahkemede kurbanın annesi, katilin Manhunt adlı oyuna takıntılı olduğunu söyledi. Bunu da katilin diğer arkadaşlarından duymuştu. Bunun üzerine de mahkemede şöyle bir demeç verdi: "Oyunun tanıtımını yapan bir sitede, bunun bir oyun değil psikolojik bir deneyim olduğu yazıyordu. Eğer katil bu oyuna takıntılı ise, belki de bazı sınırlar onun için belirsizleşmiş olabilir". Keza kurbanın babası da mahkemede Manhunt'tan bahsetti: "Manhunt adlı bir oyun oynuyorlardı ve katilin bu cinayeti işleme biçimi tıpkı oyundaki gibi bıçak ve çekiç kullanmış. Bu oyunla bu cinayet arasında bir bağlantı olmalı".

Tabii kurbanın ailesinin yaptığı açıklamanın üzerine bir araştırma da yapıldı. Bu araştırmada katilin odasında Manhunt'ın bir kopyası bulunamadı. Fakat Steafan'ın odasında, yani cinayete kurban giden kişinin odasında oyunun bir kopyası bulunuyordu. Steafan'ın ailesinin iddiasına göre cinayetten iki gün önce oyun kurbana katil tarafından verilmişti. "Aslında katildeydi oyun ama cinayetten önce çocuğa vermişti" gibi bir iddia var. Davanın sonundaysa hakim katili müebbet hapse mahkum etti, kurbanın ailesinin Manhunt hakkında iddiaları araştırılmaya devam edildi bu arada. Aynı zamanda aile, Rockstar Games'e 50 milyon dolarlık bir dava açma kararı da aldı. Çünkü bu cinayet sebeplerinden bir tanesinde oyun olduğunu düşünüyorlardı. Buraya kadar böyle dinlediğinizi hakikaten şunu düşünüyorsunuz: "Psikolojisi bozuk bir insan, insanın psikolojisini gerçekten etkileyebilecek bir oyun oynarsa katil olabilir mi?" Bugüne kadar hep ana akımda böyle haberler çıktı ya. Sadece Türkiye'de olmuyor, dünyanın her yerinde tartışılan bir şeydi bu. Eskiden daha çok tartışılıyordu, şimdi biraz daha azaldı insanlar oyunların ne olduğunu anlayınca. Ama bu haberi okuyunca şey diye düşünmüyor musunuz: "Manhunt, hakikaten de çocuğun kafasına girmiş mi acaba?" diye.

Siz de belki bu haberi duyduğunuzda "Gerçekten de bu oyun, bu çocuğu etkilemiş mi?" diye düşünebilirsiniz. Ama aslında mevzu farklı. Çünkü bu iddialarını ortaya atıldığı sıralarda polis aslında cinayetin sebebinin başka bir şey olduğunu anladı. Bu cinayetin sebebi katilin küçük çaplı bir uy****rucu çetesine borcu olması ve bunun korkusuyla tanıdığından zorla para almaya çalışırken cinayet işlemesi. Aslında bu cinayetin sebebi bu. Bunun ortaya çıkması Rockstar açısından büyük bir rahatlık sağladı. Çünkü kendileri üzerine dönen gözler bir an farklı tarafa çevrildi. Bu sırada oyunu yasaklanması da gündemdeydi, bu muhabbetler dönerken. Ancak İngiltere menşeili bir kuruluş olan Elspa, buna gerek görmediğini açıkladı. Sebep de şu: "Bu oyun bir kere 18 yaş ve üzerine uygun olarak etiketlenmiş durumda. 18 yaş altı bu oyunlara verebiliyorsa burada ailelerin bir ihmali var" dedi. Aynı zamanda dava sonucunda oyun ve cinayet arasında bir bağın tespit edilemediği de ortaya çıktı. Hal böyle olunca da ailenin açtığı 50 milyon dolarlık tazminat davası da başlamadan bitmiş oldu ve Rockstar Games'in bu korkunç olayla hukuki bir bağı kalmadı.

Ancak yine de bu, insanların konuşmasına ve engel değildi, çünkü bu korkunç cinayetin Manhun'taki o vahşi cinayetlere benzemesi, aynı zamanda katili oyuna olan bir takıntısının olması. Bunlar böyle oyun basınında uzun süre konuşulan şeyler oldu. Yaşananlardan üç yıl sonra eski bir Rockstar çalışanı olan Jeff Williams, oyunun şiddet düzeyinden Rockstar çalışanlarının bile rahatsız olduğunu özetledi. Hatta kendisi: "Şirket içerisinde bu oyunla ilgili neredeyse bir isyan vardı. Hepimiz iğrenmiştik. Oyunu tamamen vahşetten ibaretti ve çok gerçekçiydi. Bu oyun için bir mantıklı açıklamamız yoktu. Bir sınırı geçmek üzereydik" dedi. Tüm bu olayların sonucunda ise birçok seveni olan Manhunt, Almanya, Yeni Zellanda, Suudi Arabistan, Güney Kore gibi ülkelerde yasaklandı ki hala da yasaklı durumda.



Bölüm 3 Manhunt 2

İlk oyunu oldukça çalkantılı bir süreç geçirdikten sonra Rockstar Games, Manhunt serisinin ikinci oyununu 2007 yılında duyurdu. Oyunun duyurusunun hemen ardındansa -daha hiçbir görsel falan paylaşılmamıştı ortada- direkt tartışmalar başladı. İnsanlar bu yaşanan olaylardan sonra serinin devam edeceğine gerçekten pek ihtimal vermemişti.

Ortada dönen bir sürü tartışmanın üzerine bir daha bunu çıkartmak çok gereksiz geliyordu insanlara; fakat Rockstar gerçekleşen cinayetle oyunun bir bağının olmadığının, dava tarafından hukuk önünde kanıtlandığını tekrar hatırlattı. Bu yüzden de "İkinci oyun piyasaya sürülecek" dedi. Üstelik bu ikinci oyun için,  "Vahşet uzunluğu azaltıldı" falan gibi bir düşünceniz varsa, öyle bir şey de olmadı. Hatta oyuna yeni silahlar, o silahlara özel infaz şekilleri falan yeni gizlilik mekanikleri eklenmeye devam edildi. Bunun üzerine tepkiler yine büyüdü. Üstelik işin içinde artık siyasi isimler de vardı. Farklı ülkelerde, özellikle cinayetin olduğu yerden böyle siyasi isimler bayağı bir itiraz etti: "Ne hakla? Afalladık, şaşırdık" gibi demeçler verildi.

Bu sıralarda ise Amerikalı bir aktivist olan Jack Thompson, oyunu yasaklamak için girişimlere başladı. Hatta bunun üzerine yemin etti. Thompson'ın iddiasına göre polis, oyunla cinayet arasındaki ilişkiyi yanlış değerlendirmişti ve oyunu yapan firma yaşananlar hakkında yalan söylüyordu. Jack Thompson, Rockstar'a karşı o kadar sinirliydi ki, o dönem geliştirilmekte olan GTA IV'ü de kamu düzeni gereği yasak yatacağını iddia etti. Rockstar ve Rockstar'ın bağlı olduğu, oyunu yayınlayan TakeTwo, Jack Thompson'a karşı açıklamalarında bulundu: "Saçmalıyorsun" gibisinden bir şeyler söyledi. Thompson, dur durak bilmeden saldırmaya devam etti. Hem Rockstar'a hem TakeTwo'ya davalar açtı. Bununla yetinmedi, oyunla alakalı diğer kuruluşlara dava açtı. Bununla da yetinmedi IGN, Gamespot gibi böyle çok meşhur oyun medyasına savaş açtı. Demeçlerinin de dozunu arttırdı böyle. Gittikçe daha sert demeçler vermeye başladı: "Bunlar pahalı viskilerini yudumlarken oyunlar hakkında konuşan üç beş sosyopat" gibi açıklamalar yaptı. "Çocukların üstüne pop kültür lağımını kusan p*çler" gibi şeyler söyledi. Tabii, böyle açıklamaların dozu ve demeci farklı, saçmalamaya başlayınca iddiaların da, Thompson'ın ortaya koyduğu o savaşın, aktivistliğin de biraz ciddiyeti kaybolmaya başladı. Zaten Thompson da bir süre sonra Rockstar ile masaya oturup anlaştı. "Bir daha hiçbir Rockstar oyunu satışını engellemek adına bir dava açmayacağını veya tehditte bulunmayacağına" söz verdi.

Şimdi işin Thompson tarafı bitti tamam, Rockstar ondan kurtuldu. Bu arada Jack Thompson gerçekten çok şey bir figürdür: Bizim dönemde, bizim ergenliğimizde çok ismini duyduğumuz bir adamdı. Devamlı bir oyuna bir şekilde sataşırdı ve Rockstar'la çok uzun yıllar boyunca Rockstar'a pek çok konuda takıldı bu adam. Manhunt ile başlayan bir şey oldu belki ama sonra tüm GTA oyunları ile alakalı bir sürü şeyler falan söyledi. Böyle bir anda böyle oyun dünyasında, oyuncu topluluğunda böyle komik bir figüre dönmeye başladı.

Manhunt'la alakalı sular durulmadı. Belki Thompson denklemden çıkmıştı ama bu sefer oyun bambaşka bir noktadan eleştirilecekti. Manhunt 2'nin çıkış yapacağı platformlar arasında o dönemin çok satan konsollarından Nintendo Wii de vardı ve Nintendo Wii'nin kontrolcüsü hareket odaklıydı. Yani Nintendo Wii'de Manhunt 2 oynayacak olan birinin oyun içerisinde birini bıçakladığı zaman kontrolcüyü bir bıçak gibi savurması gerekiyordu. Ya da oyunda birinin boğazını keseceği zaman kontrolcüye bir hareket yapması gerekiyordu. Çocukları şova uygun imajıyla çıkan Nintendo Wii konsolunda bu oyunun yayınlanacak olması bir infial yarattı. Bunun üzerine oyunun çıkışına bir ay kala Rockstar için işler de kötü gitmeye başladı. Manhunt 2 hem İngiltere'de hem de İrlanda'da yasaklanmıştı. Rockstar ise bu yasaklamaya tepkiliydi. Oyunun bir korku-gerilim oyunu olduğunu, 18 yaşından büyük insanlar için tasarlandığını söyleyen bir açıklama yayınladılar. Rockstar dedi ki "İngiltere oyunlarla filmlere eşit yaklaşmıyor! Bizim oyunumuzda Testere ya da Hostel serilerinden daha şiddetli bir şey yok!". Fakat bu açıklamaları yayınlarken bir darbe daha geldi Rockstar'a. Bu kez eğlence ürünlerini değerlendirme kurulu olan ESRB oyuna Adults Only reytingi vermişti (Sadece yetişkinler reytingi).

Şimdi bu +18'e göre nasıl farklı bir reyting değil mi?  "Zaten +18, sadece yetişkinler" gibi düşünebilirsiniz ama aslında +18'le Adults Only reytingleri farklı. Şimdi Manhunt  2'nin çıkacağı yıla bakalım: 2007 yılında oyunlar nasıl satılıyor? Fiziksel olarak satılıyor. Dijital satış dediğimiz şey yok gibi bir şey. Bu Adults Only reytingine sahip oyunlar da Walmart, GameStop ve Target gibi fiziksel oyun kopyası satan büyük mağaza zincirlerinde satılamıyor. +18'ler satılabiliyor ama Adults Only'leri öyle fiziksel olarak rafa koyamıyorsun. Bunun hemen ertesi gününde ise Nintendo, Microsoft ve Sony "Bu tarz, Adults Only reytingli oyunları platformlarımızda satmayacağız" açıklamasını yaptı. Bir darbe de Rockstar'a buradan geldi. Manhunt 2'yi bildiğiniz Amerika da satılamayacak bir oyun olarak direkt böyle bitik doğacaktı.

Tabii Rockstar bunca yatırım yaptığı bir oyunun bu duruma düşmesine izin vermemek için hemen kolları sıvadı. Oyunun vahşet dozunu biraz olsun azaltmak için bazı düzenlemeler yapmayı denediler. Mesela bazı kanlı infaz sahnelerinde ekranın belirli bölümleri bulanıklaşıyordu. Bazı sahnelerde böyle ekrandaki vahşet, siyah beyaz flaşlarla hafifletiliyordu. Oyunun orjinalinde böyle uzuv koparmaya dayanan mekanikler bulunuyordu. Rockstar bunları da tıraşladı, senaryo için gerekli olmadığı noktalarda oyundan çıkardı. Böyle pense ile düşmanların tesislerini parçalamak gibi bazı eylemler vardı. Bunlar da oyundan çıkarıldı.

Rockstar buna benzer pek çok şeyi oyundan çıkartmayı başardı ve en sonunda istediği reytingi, yani Adults Only reytinginden kurtuldu ve gidip M (Mature) reytingini almayı başardı. Fakat Amerika için işler okey olsa da Avrupa piyasası için durum toparlanamadı. İngiltere'de oyunu sansür satışı uygun bulunmamıştı. İngiltere "Bu halini de kabul etmiyoruz" dedi. Keza diğer pek çok ülke de böyle Yeni Zellanda, İrlanda, Almanya falan yasaklamaya karar verdi oyunu. Sansürlü halini bile kabul etmediler. Nihayetinde Manhunt 2, Rockstar'ın kendi elleriyle sansürlediği şekilde Amerika'da satışa çıktı. Tüm bu tartışmaların üzerine Manhunt 2 çıktıktan sonra fena olmayan inceleme puanları alsa da Rockstar bu serinin yarattığı infial o kadar uğraştı ki, Manhunt 2'den sonra tövbe etmiş olsa gerek ki bir daha Manhunt'ın adını falan ağzına almadılar.

Açıkçası ondan sonra da pek çok böyle bu tartışmaları körükleyen oyunlar çıktı piyasaya. Benim hatırladığım mesela öncesinde Mortal Kombat vardı böyle bu tarz hardcore tartışmalara kurban giden oyunlardan bir tanesiydi. Ama bence Mortal Kombat için konuşulan konular garipken Manhunt için konuşulan konulara garip diyemiyorum çünkü hakikaten de oyun iyi niyetli bir oyun değildi. Ama burada sınırın nereye çizmeliyiz, ne kadar içeriği izin verilmeli, ne kadarına izin verilmemeli. Bunlar benim buradan fikir yürüterek söyleyebileceğim bir şey değil. Ama mesela GTA V içerisinde yer alan bir işkence sahnesi vardır meşhur. O da çok tartışma yaratan konulardan bir tanesiydi çıktığında. Rockstar'ın içinde bir herif var, o psikopat mıdır nedir bilmiyorum. Böyle garip garip şeylerin üzerine gidiyor. Seversiniz, sevmezsiniz, bilmiyorum ben. Manhunt'ın böyle garip hikâyesini sizlere aktarmak istedim."

Yazıların hepsi, Enis Kirazoğlu'nun "YASAKLANAN BİR OYUNUN OLAYLI HİKAYESİ: "ÖLÜME YOL AÇTI, SINIRLARI AŞTI"" adlı videosuna aittir.
Son düzenlenme: 07 Haziran 2023, 13:51:29 lazlow