Ingiltere'ye Parasını Verip De Alamadığımız Savaş Gemilerinin Hikayesi

[Vupsen]

Türkiye ile Yunanistan arasındaki silâhlanma yarışı geçen asrın başında da aynen bugünkü gibi idi.. Yunanistan'ın 1911'de Amerika ile İtalya'ya üç savaş gemisi siparişi vermesi üzerine biz de harekete geçtik ve İngiltere'ye iki savaş gemisi istediğimizi söyledik. O dönem İngiltere 2 savaş gemisi için normalin yükseğinde bir fiyat verdiler. Fiyatının yüksek olmasının sebebini ise gemiyi en hızlı şekilde teslim edecekleri olarak gösterdiler.

Savaş gemisine ihtiyacımız olmasına rağmen ülkemizin hazinesinde İngiltere'ye gemiler için ödenecek tek kuruş bile yoktu.. 1909'da kurulmuş olan "Donanma Cemiyeti" gemilerin parasını temin edebilmek için devreye girdi ve ülkenin en ücra köşesine kadar uzanan bir yardım kampanyası başlattı.. Halk yemesinden içmesinden kıstı, bazıları hayvanlarını bazıları da tarlasını sattı ve paraları götürüp cemiyete bağışladı, gemilerin bedelleri böyle toplandı ve son kuruşuna kadar İngiltere'ye ödendi..

Gemilerin parasını alan İngiltere "Sultan Osman-ı Evvel" ve "Reşadiye" isimleri verilecek olan gemileri 1914 yazında teslim edilecekti.. Gemilerin yapımı başlandı ve gemilerden birisi suya indirilmeye hazırdı.. Geminin denize indirilme töreninde gemilerin baş kısmında şampanya şişesi kırılması geleneği de Türkleştirildi, "günah" kabul edilen şampanyanın yerine bir şişe gülsuyu kondu ve şişeyi o sırada Londra Büyükelçisi olan imparatorluğun son sadrazamı Tevfik Paşa'nın ortanca kızı Naile Hanım kırdı.



Ve 2 savaş gemisinin teslim zamanı geldi.. Gemileri sonraları "Hamidiye Kahramanı" diye isim yapacak ve başbakanlık koltuğuna oturacak olan Rauf Bey, yani Rauf Orbay alacaktı... Rauf Bey beraberinde bin civarındaki Türk denizci ile beraber aylardır İngiltere'de idi, 2 Ağustos 1914'teki teslimi beklerken yanındaki denizciler de zırhlılar konusunda eğitim görüyorlardı.

Dünya ticaret ve askerlik tarihinin en utanç verici olaylarından biri, işte o günlerde yaşandı: İngiliz Hükümeti gemilere Türk sancağı çekilmesi töreninden yarım saat önce Sultan Osman'a siyasi nedenler ile "el koyduğunu" ve gemiyi bize teslim etmeyeceklerini açıkladı, sonra Reşadiye de gemimiz de aynı şekilde gaspedildi.

İngiltere parasını aldığı 2 gemiyi bize teslim etmeme gerekçesi olarak ta Almanya ile yakınlaşmamız olduğunu öne sürdü.. 2 savaş gemisi için ödediğimiz parayı geri istediğimiz de ise İngiltere yine Almanya ile yakınlaşmamızı öne sürdü ve paramızı geri vermedi.. Üstüne üstlük 2 savaş gemisini kendi donanmalarına kattılar.

[Enkei]

Osmanlı'nın elinin kolunun bağlı olduğu durumlardan birisiydi maalesef. Şikayet edeyim dese, kimi kime şikayet edecekti? Bir şekilde gemilerimi alayım dese ne politik güç kullanabilirdi ne de askeri. Bilgilendirici bir yazı olmuş, elinize sağlık.