Enver Paşa

[Joker]

Hainle Kahraman arasındaki farkı Mahkemeler değil, Tarih belirler. Tarihe nerden bakacağız? 1907'den tarihe bakarsak Enver Paşa eşkiyadır. 1908'de Hürriyet Kahramanı. 1914'te Başkomutan Vekili. 1918'de sürgün bir mağlup Komutan. 1923'te Vatan Haini...

[Dwayne]

Enver Paşa‎ (22 Kasım 1881 - 4 Ağustos 1922), Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında etkin olan Osmanlı askeri ve siyasetçisi. 3. Ordu ve Kafkas İslam Ordusu komutanlığı yapmıştır. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin önemli önderleri arasında bulunmuş, 1913'te Bâb-ı Âli Baskını adı verilen askeri darbeyle cemiyetin iktidara gelmesini sağlamış, 1914'te Almanya ile askeri ittifaka önayak olarak Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesine öncülük etmiş, savaş yıllarında Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili sıfatıyla askeri politikayı yönetmiştir. Bu savaş sırasında meydana gelen ve sözde ermeni soykırımı olarak adlandırılan Ermeni Techiri'ni hazırlayanlardan biridir. I. Dünya Savaşı'nın yenilgi ile sonuçlanması üzerine, Almanya ve Rusya'da Türk halklarının bir araya getirilmesi amaçlı pek çok mücadelede bulunmuş, Sovyet hükûmetinin desteğini kaybettikten sonra Orta Asya'daki Türk halklarını ayaklandırmak amacıyla gittiği Türkistan'da Bolşeviklere karşı yaptığı bir çatışma sırasında şehit olmuştur.

Birçok kişi tarafından vatan haini, hayallerinin peşinden giderken onlarca askeri katletti gibi şeyler söyleniyor.

Bana göre ise bazı hatalar yapmış olabilir fakat kendisi vatanseverdi. Turan hayaliyle gittikleri yolda kışın dondurucuğu soğuğuna tarihteki birkaç büyük lider gibi o da kapılmıştı.

Peki siz Enver Paşa hakkında ne düşünüyorsunuz ?



Ruhu şah olsun!

Şad Olsun demek istedin galiba.

RUHU ŞAD OLSUN

[Enkei]

Enver Paşa hakkında satırlarca yazabilirim, ancak ben onu "Dibine kadar Türkçü, fakat dibine kadar da hayalperest" olarak tanımlıyorum kısaca. Ruhu şad olsun.

[lazlow]

Benim düşünceme göre tek yanlış realist yerine idealist olmasından kaynaklanıyor

[ayazcik]

Ne gibi insanlar gelip geçmiş vay bee.

[Lee Seon]

Her zaman Enver efendiye hain gözüyle baktım, hep de bakacağım. Hepimiz biliyoruz ki Abdulhamid Han'ın 33 yıllık kurduğu denge politikası ile Osmanlı çöküşün kıyısında bile olsa yavaştan kurtulmaya, tutunmaya çalışıyordu. 31 Mart darbesi ile (dikkat edin, vaka demiyorum basbaya darbe diyorum!) Abdulhamid Han'ı tahttan indiren darbeci cuntası bu denge politikasını da yerle bir edip Osmanlı'yı tüm nüfusuyla ağır ve kocaman savaşların içine sürüklemiştir. Bu görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir sorun ve neden. Ayrıca Enver efendinin ülkeyi terkederken Cemal Paşa'ya söylediği şu sözler bilinmektedir:

-"Paşam, bütün ef'âlimin (eylemlerimin) hesabını vermeye hazırım.. Turan yapacaktık, viran olduk. Bizim en büyük günahımız, hatamız Sultan Hamid'i anlayamamaktır. Yazık paşam, çok yazık! Siyonistlerin oyununa âlet olduk ve onların hıyanetine uğradık!"

Kendi turan saçmalıkları için darbe yapan bu zihniyet yüzünden onlarca yıl sürdürülen bir politikanın bozuluşuna ve bunun hala daha 100 yıldır bize etkilerine şahit oluyoruz şuan. Geçmiş yüzyılda birçok devlet dünya savaşlarına girdi. Lakin biz o savaşlardan sonra hala daha  toplanamadık. 100 yıl öncesinden daha beter haldeyiz maalesef. Buna sebep olan insanlara da ben ne kahraman, ne şehit derim. İnsanların şehittir demesiyle de kimse şehit olmuyor. Bu mertebeyi yalnızca Allah bilir ve herkese de vermez; hele ki böylelerine, halifeye darbe yapan bir örgüte.

Ali Osman'a karşı olan Türkçülüğü benimseyen osmanlının batışına sebep olan ittihat ve terrakiye büyük hizmetlerde bulunmuş bir asker olarak görüyorum. Onu eleştirebilmek için en az onun kadar yaşamış ve görmek lazım , o yüzden bir eleştiri yapmak istemiyorum.

Ya o durumda ki bir ülkenin zaten yaşam süresi 20 yıldan fazla değildi belki savaşla düzelir diye düşünülüyordu eğer savaş kazanılsaydı büyük ihtimalle hala Osmanlıydı adımız ben savaşa girilmesini mantıklı buluyorum.

Savaşa girilmesini mantıklı buluyormuşsun. O zamanlar içinde bulunduğumuz yüzyıl artık modern dünyaya geçişin vaktiydi. Savaşlar da oldu, hala daha oluyor. Lakin o zamandan beri asıl silah akıl ve siyasetti. Bulunduğun varsayımlar üzerine kocaman bir milleti topyekün savaşa sürmek ne kadar akıllıca sence?  Osmanlı savaşı kazansaydı diye bir şey yok. Böyle bir varsayım çok saçma. Kazanamadı. Buna sebep olanlar da en büyük düşmandır. Osmanlı'nın savaş hazırlığı vardı ve yapılıyordu da. Sadece doğru zaman beklenmeliydi. Abdulhamid Han'ın denge politikası bu zamanı yaratıyordu. Bunun en büyük kanıtlarından biri Çanakkale'ye Abdulhamid Han tarafından kurdurulan tabyalardır. Eğer bugün Türkiye'nin bu sınırları varsa bunların en büyük sebebi Abdulhamid Han'ın ileri görüşlü hazırlıklarıyla kurulan Çanakkale tabyalarıdır. Çanakkale Geçilmez! dediğiniz söz bu koca sultanın sayesinde varolmuştur. Böyle bir sultana darbe yapmak hainlik değildir de nedir? Soruyorum size, nedir? Açıklayın bana.

İlk öncelikle 31 Mart vakası İttihatçıların darbesi değil Abdülhamid yanlılarının ayaklanmasıdır.İttihatçi devrimi 23 Temmuz 1908de yapılmıştır.O savaşa girilmesi mantıklı çünkü Osmanlının 10 seneden fazla ömrü yoktu neden anlamak istemiyosunuz?Yunanı sahada yeniyosun masada yeniliyosun.Doğru Abdülhamid ileri görüşlüydü Meşrutiyetin işlemeyeceğini biliyordu.Fakat Çanakkale konusunda ileri görüşlü falan değildir.Çanakkale karadan savunulduğu kadar denizdende savunulması gerekir.Ama o donanmayı mezarlığa çevirdi.Eğer Osmanlı'nın adam akıllı bir donanması olsaydı orda biz dünya kadar şehit vermezdik.Ayrıca Çanakkale Harbiye Nazırı hain dediğin Enver Paşa'dır.








Ayrıca İngiltere Rusyaya yardım göndermek için illa ki bize savaş açacaktı.

Abdulhamid Han'ın saltanatı süresince izlediği politikalar hep bir denge içerisindeydi. Onu tahttan indiren ittihatçılar da bir süre sonra zaten yedikleri haltların farkına varmışken siz hala yok böyle değildi şöyleydi diyip duruyorsunuz. O dönem şartları için Abdulhamid Han elinden geleni yaptı zaten. Çanakkale denizden de savunulması gerekir demişsin. Bizim kaç gemimiz vardı, Çanakkale'yi savunurken? Neredeyse hiç. Ağırlıklı olarak karadan savunuldu ve başarılı olundu. Buna rağmen kalkıp denizden savunulması gerekirdi diyorsun. Akıl var mantık var. Karadan savunularak kazanılmış bir savaşı şimdi başkasına atfediyorsun. O gemileri batıran tabyalar Sultan Abdulhamid Han tarafından yaptırılmışken ve savaş büyük ölçüde bu tabyalar sayesinde kazaılmışken Abdulhamid Han'ı sorgulamak da... Senin haddine değil kısacası. O tabyalar oraya konulmamış olsaydı bugün kim bilir ne halde olurdun. Ayrıca keşke Enver efendinin ülkeden ayrılırken söylediği sözlere de bir açıklık getirsen. Çok merak ediyorum ne diyeceksin acaba.

[Rathia0]

rasyonel düşünen herhangi birisi sevmez lol. ülkede yarattığı yeni alman askeri tarzı, onunla beraber gelen bazı sosyal olaylar; yıllardır süren tek adam monarşisinin modernleşerek diğer ülkelerde olduğu gibi meşrutiyeti getirmesi ve diğer reformlar ilgimi çekiyor

[DracDonix]

Ruhu Şad Olsun ne diyelim

[Rathia0]

Her zaman Enver efendiye hain gözüyle baktım, hep de bakacağım. Hepimiz biliyoruz ki Abdulhamid Han'ın 33 yıllık kurduğu denge politikası ile Osmanlı çöküşün kıyısında bile olsa yavaştan kurtulmaya, tutunmaya çalışıyordu. 31 Mart darbesi ile (dikkat edin, vaka demiyorum basbaya darbe diyorum!) Abdulhamid Han'ı tahttan indiren darbeci cuntası bu denge politikasını da yerle bir edip Osmanlı'yı tüm nüfusuyla ağır ve kocaman savaşların içine sürüklemiştir. Bu görmezden gelinemeyecek kadar büyük bir sorun ve neden. Ayrıca Enver efendinin ülkeyi terkederken Cemal Paşa'ya söylediği şu sözler bilinmektedir:

-"Paşam, bütün ef'âlimin (eylemlerimin) hesabını vermeye hazırım.. Turan yapacaktık, viran olduk. Bizim en büyük günahımız, hatamız Sultan Hamid'i anlayamamaktır. Yazık paşam, çok yazık! Siyonistlerin oyununa âlet olduk ve onların hıyanetine uğradık!"

Kendi turan saçmalıkları için darbe yapan bu zihniyet yüzünden onlarca yıl sürdürülen bir politikanın bozuluşuna ve bunun hala daha 100 yıldır bize etkilerine şahit oluyoruz şuan. Geçmiş yüzyılda birçok devlet dünya savaşlarına girdi. Lakin biz o savaşlardan sonra hala daha  toplanamadık. 100 yıl öncesinden daha beter haldeyiz maalesef. Buna sebep olan insanlara da ben ne kahraman, ne şehit derim. İnsanların şehittir demesiyle de kimse şehit olmuyor. Bu mertebeyi yalnızca Allah bilir ve herkese de vermez; hele ki böylelerine, halifeye darbe yapan bir örgüte.

Ali Osman'a karşı olan Türkçülüğü benimseyen osmanlının batışına sebep olan ittihat ve terrakiye büyük hizmetlerde bulunmuş bir asker olarak görüyorum. Onu eleştirebilmek için en az onun kadar yaşamış ve görmek lazım , o yüzden bir eleştiri yapmak istemiyorum.

Ya o durumda ki bir ülkenin zaten yaşam süresi 20 yıldan fazla değildi belki savaşla düzelir diye düşünülüyordu eğer savaş kazanılsaydı büyük ihtimalle hala Osmanlıydı adımız ben savaşa girilmesini mantıklı buluyorum.

Savaşa girilmesini mantıklı buluyormuşsun. O zamanlar içinde bulunduğumuz yüzyıl artık modern dünyaya geçişin vaktiydi. Savaşlar da oldu, hala daha oluyor. Lakin o zamandan beri asıl silah akıl ve siyasetti. Bulunduğun varsayımlar üzerine kocaman bir milleti topyekün savaşa sürmek ne kadar akıllıca sence?  Osmanlı savaşı kazansaydı diye bir şey yok. Böyle bir varsayım çok saçma. Kazanamadı. Buna sebep olanlar da en büyük düşmandır. Osmanlı'nın savaş hazırlığı vardı ve yapılıyordu da. Sadece doğru zaman beklenmeliydi. Abdulhamid Han'ın denge politikası bu zamanı yaratıyordu. Bunun en büyük kanıtlarından biri Çanakkale'ye Abdulhamid Han tarafından kurdurulan tabyalardır. Eğer bugün Türkiye'nin bu sınırları varsa bunların en büyük sebebi Abdulhamid Han'ın ileri görüşlü hazırlıklarıyla kurulan Çanakkale tabyalarıdır. Çanakkale Geçilmez! dediğiniz söz bu koca sultanın sayesinde varolmuştur. Böyle bir sultana darbe yapmak hainlik değildir de nedir? Soruyorum size, nedir? Açıklayın bana.

o söz yalan, öyle bir şey yok. ayrıca savaşa girilmese diye bi kaide söz konusu değil, en önemli olan bölge elinde, ruslar ile de büyük savaşlar yapılıyordu 30-40 senede. ayrıca donanma haliçe zincirlenerek yok edildi, donanma-abdülhamit han ilişkilendirilmesi yapman mantıklı değil

[Hypher]

Bu hain herif (II. Abdülhamid), istese, bir anda her şeyi yapar; memleketi bahtiyar eder; etrafındaki alçakları dağıtır; hem memleket, millet bahtiyar olur, hem kendisi diyordum. Fakat bu adamın senelerden beri kan içmeye alışmış olduğunu ve insanın itiyadından vazgeçemeyeceğini düşündükçe, şahsına karşı fevkalade bir adavet (hissediyor) ve herhalde bunun vücudunun ortadan kalkmasının en selim bir çare olacağını düşünüyordum.
-İsmail Enver Paşa